Milli Eğitim Bakanlığı kurumlarının dikkatine

Gizli Dosya / Özgür CENGİZ’in analizi – Babası ve annesi boşanmış çocukların psikolojisi hakkında
Bazı resmi eğitim kuruluşları hadlerini aşarak; boşanan ailelerden, velayeti elinde olmayan anne veya babanın çocuklarını okullarda ziyaret etmesine mâni olma cürretinde bulunabiliyor!
Mesela velayeti babasında olan bir çocuğun annesi, çocuğun okuluna ziyarete gittiğinde, anneye müsade edilmeyebiliyor. Veya tam tersi durumda babaya müsade edilmeyebiliyor.

Oysa ki velayet kanununda, velayeti elinde olmayan ebeveynin çocuğunu okulunda ziyaret etmesine veya çocuğunu sokakta gördüğünde konuşmasına yönelik hiç bir yasak bulunmamaktadır.
Ayrıca velayeti elinde olmayan ebeveyn çocuğu sokaktan alıp, evine götürmek istese dahi, polis dahil olmak üzere hiç bir kamu görevlisi o ebeveyne veya çocuğa müdahale edemez! Eğer ederse kanun gereğince suç işlemiş olur!
Zira kanuna göre, çocuk her hangi bir şekilde velayeti elinde bulunmayan ebeveyne geçmişse, velayeti elinde bulunan ebeveyn şikayette etse bile, polisin olaya doğrudan müdahalede bulunma yetkisi yoktur!
Çünkü böyle bir durumda tek yetkili organ icra müdürlükleridir. Yani çocuğun velayetine sahip olan ebeveyn, velayet kararı ile icra müdürlüklerine başvurur. Bu başvuru üzerine, icra müdürlüğü kolluk gücü ve uzmalardan oluşan bir ekiple çocuğu almaya gider. Ancak bu şekilde çocuğun alınması mümkün olabilir.
Böyle bir durumda bile, çocuk idarak çağındaysa(8 yaşından büyükse) ve görevlilere direnirse, çocuğa cebri bir müdahale yapılması yani çocuğa fiziksel veya psikolojik bir şiddet uygulanarak götürülmesi mümkün değildir. Yani çocuğun ikna edilerek alınması gerekir. Eğer ikna olmuyorsa, çocuğun üstün menfati ilkesi gereğince, olay tutanak altına alınır ve çocuğun cebren almak gibi, insanlık dışı bir şiddete başvurulmaz.

Lakin buna rağmen bazı icra görevlileri çocuğa cebir kullamak hatasına düşebiliyorlar. Oysa ki, böyle bir cebrin kanunlarda yeri yoktur. Çocuk icrasındaki cebir, sadece icraya mani olan durumları bertaraf etmek için kullanılabilir.
Mesela kapı kilitliyse, kırılır. Her hangi biri mâni oluyorsa, ona cebir kullanılabilir. Ama asla idrak çağındaki bir çocuk sürüklenerek götürülemez!
Ama ne yazık ki, bir çok kanunun uygulamasında da olduğu gibi, çocuk icrası kanununda dahi keyfi uygulamalar, kanunun önüne geçerek, sayısız vehametlere neden olabiliyor.
Bu nedenle ivedi olarak, bu kanunun uygulamasında keyfi uygulamalar yapan resmi kurumlara ve kamu görevlilerine gerekli bilgi verilmelidir. Aksi halde yaşanamn üzücü olayların arkası kesilmez!