Utanma duygusunu mu kaybettik?
Aile olarak birey olarak acaba utanma duygusunu mu kaybettik?

Ayşe sözlenir-nişanlanır, nişanlısı ile boy boy resimlerini paylaşır sosyal medyada. Ahmet evlenir, hanımının resimini profil yapar. Betül’ün çocuğu olur, her tarafa bebeğinin resmini paylaşıp; ”Maşâ Allah!” der. . .
Makbule eşine yaptığı ikramları özenle hazırlar ki, sosyal medyaya attığı zaman yüzün üzerinde beğeni gelsin. Büşra lokantaya gider, yemekler soğuyana kadar güzel bir resim çekmeye çalışır.
Böylece mahremiyet yerlerde paramparça olur.. Elalemin içerisinde eşinin koluna girmeye dahi utanan dedelerimizin, yatak odasını paylaşayan torunları nasıl oldu? Yemeğinin kokusu başka birinin burnuna gitmesin diye özen gösteren ninelerimizin, yediklerini, içtiklerini düşünmeden paylaşan torunları nasıl oldu? . Eşinin ismini söylemekten dahi ar eden büyüklerimizin çocukları nasıl oldu da bu kadar rahat oldu? Dar giymekten kaçınan, kendisini, iffetini muhafaza eden erkekler, nasıl oldu da dar paça pantolan giyinen, vücudunu ortaya çıkaran kıyafetleri tercih eder oldu? . .
Bir erkeğin nazarından kaçınan kızlardan, binlerce erkeğin nazarına muhatap olan kızlara nasıl geldik?
Ar duygusu ile çocuğu olana kadar hamile olduğunu gizleyen annelerden, boy boy resimler, dar kıyafetler ile gerçek hayatta ve sosyal medyada gebe olduğunu belli eden anneler nasıl çoğaldı? Kısacası biz mahremiyetle kıskançlığı ve utanma duygusu ile tanınan ecdadın, mahremiyeti olmayan, kıskançlığı ve utanma duygusu olmayan torunları nasıl olduk? Acınacak haldeyiz.