Yanlışınıza yanlış diyen dostlarınızdan vazgeçmeyin!
Yanlışınıza yanlış diyen arkadaşlarınıza ve dostlarınıza sıkı sıkıya bağlanın.

Hep dışarıdaki düşmandan beklenir saldırı.
Fakat en yıkıcı olan kalenin kendisi, kalenin bozulmakta olan özüdür.
İnsan yanlışlarını söyleyen kardeşlerini susturduğun da ilk önce o yakın dostlarını kaybeder.
Bu kaybından oluşan “boşluk” çok geçmeden “her renge bürünen, her dönemin adamı olan” ve işin garibi kişinin her yanlışına “doğru” diyen farklı bir zümre farklı bir tabakayla doluverir.
Öyle ki bu tabaka gerek medyada, gerekse kuliste sürekli olarak dışarıdaki düşmanı …hedef gösterir.
Ve tüm dikkatleri de buraya toplar.
Fakat içeride hançerleri ellerinde hazır beklerler.
Olası bir idare değişiminde her yanlışına bas bas bağırarak “doğru” her doğrusuna da gizliden ve sinsice dedikodular yayarak “yanlış” dedikleri idare sahiplerini hançerleyip, yeni gelenlere biat ederler.
Yanlışınıza yanlış diyen dostlarınızı çevrenizde tutsaydınız, o hançerlerin önüne atlayıp, sizin için canlarını da vereceklerdi…!